SURET ..

Saklansam, birden açığa çıksam, nerden çıktı bu kız ifadesini görsem tüm suretlerde,
suretler şaşırsa, ben şaşırsam, şaşkınlıktan deliliğe vursam,
ağlasam, ağlasam, ağlasam ..
Tamam bu kadar yeter, geçti işte keder ,
beni ne hayattan ne ölümden eder bu suretler ..
Ben yıkık duvarların altından iskelet toplayan ve yakan suretlerini onların,
ben üstüste yığılmış nice vücuttan bir bir ayıran suretleri,
ben geçmişin ve geleceğin suretsizliğini aynalara sırlayan..

Kar'dan Ankara ..

Bembeyaz olmuş toprağın
        bembeyaz bu akşam ..
Sırtlarından izliyorum Ankara seni
        huzurda değilsin sanki bu akşam ..

Kayıp masalcılar ..

İnanır mısın küçük kız masalları kayıp büyük bir ülkeden geliyorum. Devleri son gördüğümde altından yumurtaları toprağa gömüyorlardı, uzun saçlı prensesler , beyaz atında prensler derince bir uykudan kalkmışlardı. Bir masal için gerekli tüm hazırlıkları yapmış bir ihtiyarda vardı üstelik. Ama tüm masalları kayıptı uzaklardaki ülkenin. Şimdi söyle bana küçük kız, nasıl avutacağım seni ? Hangi tekerleme geri getirir evvelden kayıp öyküleri ? İnanır mısın ben uydurmadan önce tüm masallar gerçekti..O kadar uzun bir yoldan geliyorum ki kaybettim tüm gerçekleri !